37. SAFFAT / 164-165-166Sure Ayet Sayısı: 182 Kitap Sırası: 37 Nüzul Sırası: 56 Nüzul Yeri: MEKKE | "Bizden... makamı O'na malum olmayan yoktur.
Muhakkak biz… saff saff duranlar kesinlikle biziz.
Muhakkak biz... sebbih edenler kesinlikle biziz." | وَمَا مِنَّٓا اِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَعْلُومٌ | .164 | 164 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
minnâ Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
lehu Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
makâmun Kök: K:VMKelime: makamİsim, Eril Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Durulacak yer. Rütbeli yer. Mesned. Mansab. Musikide usul. Tempo. kıyam yapılan yerin ismi, kıyam etmek ve kıyamın zamanı için kullanılır: Kıyam etmek/ ayağa kalkmak, ayakta durulan yer, ayakta durulan zaman. Oturulan yer, durulan yer.
ma'lûmun. Kök: A:LMKelime: malumİsim, Edilgen, Eril Kelime Anlam: ✦ Bilinen, belli olan.
✦ İlm edinilmiş mevzu.
✦ Resul-i Ekrem'in bir nâmıdır. | | | | | | وَاِنَّا لَنَحْنُ الصَّٓافُّونَۚ | .165 | 165 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
innâ Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
nahnus Kök: zamirKelime: nahnuZamir Kelime Anlam:
sâffûne. Kök: S:FFKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ | .166 | 166 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
innâ Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
nahnul Kök: zamirKelime: nahnuZamir Kelime Anlam:
musebbihûne. Kök: SBHKelime: musebbihİsim, TEF'İL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Allah'ı tesbih edip anan, Allah'ı noksan sıfatlarından tenzih eden ve zikreden, Sübhanallah diye Allah'ı tesbih eden. | | | | |
Diğer Meal: (Melekler derler ki:) “Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır.” “Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız.” “Şüphesiz biz (Allah’ı) tespih edip yüceltenleriz.”
|